Altnivela Ekonomia Renkontiĝo kun Internaciaj Investantoj

Uluslararası Yatırımcılarla Yüksek Düzeyli Ekonomi Toplantısı :Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim gündemimizde, en kısa sürede inşasına başlamak üzere sabırsızlandığımız 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsü var. Bizim gündemimizde, mutlaka hayata geçirme kararlılığında olduğumuz Kanal İstanbul Projesi var. Bizim gündemimizde, inşası süren hızlı tren hatlarımızı tamamlama, yenilerine başlama heyecanı var.” dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Uluslararası Yatırımcılarla Yüksek Düzeyli Ekonomi Toplantısı’nda konuştu.
Yatırımcılardan yatırımın önündeki engel ve sorunları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) gibi kuruluşlar aracığıyla kendilerine ulaştırmalarını isteyen Erdoğan, kendileri için bu konudaki sorunların çözümünün en az darbe girişiminin üstesinde gelinmesi kadar önemli olduğunu söyledi.
Gündemlerinde sadece darbecilerle ve terörle mücadelenin yer almadığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
“Gündemimizde, 26 Ağustos’ta açılacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü var. Bizim gündemimizde, 20 Aralık’ta açılışını yapacağımız Avrasya Tüneli var. Bizim gündemimizde, en kısa sürede inşasına başlamak üzere sabırsızlandığımız 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsü var. Bizim gündemimizde, mutlaka hayata geçirme kararlılığında olduğumuz Kanal İstanbul Projesi var. Bizim gündemimizde, inşası süren hızlı tren hatlarımızı tamamlama, yenilerine başlama heyecanı var. Bizim gündemimizde, yatırımları artırma, istihdamı artırma, ihracatı artırma, eğitimli iş gücünü artırma, yeni nesillere vizyon kazandırma, velhasıl ülkemizi adım adım ileriye taşıma noktasında azmi var.”
“Kendi savunma sanayimizi hep birlikte kuralım”
Erdoğan, geçmişe takılıp kalınması ve çıkartılan engelleri görüp yapılan işten vazgeçilmesi halinde Türkiye’nin 14 yılda 3 kat büyümesinin söz konusu olamayacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Gündemimizdeki en önemli başlıklardan bir tanesi savunma sanayi. Benim sizlerden ricam şudur; gelin kendi savunma sanayimizi hep birlikte kuralım. Yerli-küresel işbirliğiyle bunu yapalım. Yapar mıyız bunu? Yaparız. Şu anda biz insansız hava araçlarını üretiyoruz, inşallah savaş uçaklarımızı da yolcu uçaklarımızı da üreteceğiz, bu noktada füzelerimizi de üreteceğiz. Kararlıyız, bu adımları atacağız, çalışmalarımız sürüyor. Şayet ufkumuzu, vizyonumuzu geniş tutmasaydık, mücadeleyi bir an bile olsa bıraksaydık ülkemizi bugünlere getiremezdik.
Biz geçmişten aldığımız dersler ışığında, geleceği inşa etmenin çabası içindeyiz. Maziden geleceğe uzanan bu kutlu yolculukta durmadan, duraksamadan devam etmekte kararlıyız. Bugün bizimle birlikte bu yolda yürüyen, bize güvenen, katkı sağlayan, destek olan dostlarımızı asla unutmayacağız. Bu ülke de bu millet de kendilerine güveneni asla mahcup etmemiştir, mahcup etmeyecektir. Bunun sayısız örneğine ben şahit oldum, sizlerin de burada yaşadığınız sürece şahit olduğunuza inanıyorum. Biz de güzel bir söz var: ‘Önce refik sonra tarik’. Önce arkadaş sonra yol arkadaşı. Bunu söyleriz. Bizler sizleri yol arkadaşlarımız olarak görüyoruz. Birlikte çalışacağız, birlikte kazanacağız, birlikte daha büyük hedeflere doğru yol alacağız.”
“İşkenceye sıfır tolerans”
Yatırımcılardan Türkiye’ye yönelik dezenformasyonları düzeltmekte kendilerine yardımcı olmalarını isteyen Erdoğan, bunu sağlayacak her türlü dokümanın TOBB ve ilgili bakanlıklarca yatırımcılara verileceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu dokümanların Türkiye ile ilgili yalan yanlış bilgileri ortadan kaldırmaya yardımcı olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Uluslararası Af Örgütü tutturmuş, bizim işkenceler yaptığımızdan bahsediyor. Bizde işkenceye sıfır toleranstır. Arbede esnasında kaşına, gözüne tekme tokat yemiş olabilir. Yememiş olsa oradaki polisimizi öldürecek, ‘Vur mu beni’ diyecek, kendini savunmayacak mı? Marmaris’te beni öldürmeye gelenler işte bakın 16 gün sonra yakalandılar. Bunlar ideal anlamda en iyi yetişmiş SAT komandoları. Bunların içinde albayı var, yarbayı var, binbaşısı var, yüzbaşısı var, üsteğmeni var. Öyle sıradan insanlar değil bunlar. Bunlar er değil. Bu millet bu insanların yetişmesine milyonlarca lira harcamış. Bunları yurt dışına göndermiş, özel eğitimler aldırmış.
Şimdi bunlar kendi ülkesinin cumhurbaşkanını yakalamak veya öldürmek için operasyon yapıyor. Eğer ben 15 dakika önce oradan ayrılmamış olsam belki yakalayacaklardı. Beni yakalayamadılar ama iki korumamı orada şehit ettiler. İki bayan polisimi maalesef orada ciddi manada tartakladılar. Ofis olarak kullandığımız binayı orada taradılar. Kimse yok ya niye tarıyorsun? Meğerse koltuğun arkasında polis duruyor diye orayı da tarıyor. Bu kadar haince yapılan operasyonlar var.
Uluslararası Af Örgütü, Londra’da durarak tespit yapıyor. Zerre kadar sizde haysiyet varsa, çıkarsınız Türkiye’ye gelirsiniz önce bir parlamentoyu gezersiniz, özel harekatı, emniyet müdürlüğünü ve burayı bir dolaşırsınız, ondan sonra bizim gazilerimizi hastanelerde ziyaret edersiniz, kim kime ne yapmış onu o zaman görürsünüz.”

Estu la unua, kiu komentas

lasu respondon

Via retpoŝta adreso ne estos publikigita.


*